“Milli sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi kuvvetimize dayanıp varlığımızı koruyarak millet ve memleketin gerçek mutluluğu ve kalkınmasına çalışmak… Rastgele, bitmeyen emeller peşinde milleti uğraştırmamak, zarara uğratma­mak… Medeni dünyadan, medeni ve insanca muameleyi ve karşılıklı dostluğu beklemektir. Dünyanın bugünkü genel şartları ve asırların beyinlerde ve karakterlerde biriktirdiği karşısında hayalperest olmak kadar büyük hata olamaz.”
Buna göre aşağıdakilerden hangisinin Atatürk’ün dış politikada benimsediği ilkelere uygun düştüğü söyle­nemez?

“Gözlerimizi kapayıp yalnız yaşadığımızı varsayamayız. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile ilgisiz yaşa­yamayız. Tam tersine ileri, uygar bir millet olarak medeni alanın üzerinde yaşayacağız; bu yaşam ancak bilim ve tek­nikle olur. Bilim ve teknik nerede ise oradan alacağız ve her millet bireyinin kafasına koyacağız. Bilim ve teknik için sınır ve şart yoktur.”
Atatürk’ün bu sözlerinden hareketle aşağıdaki yargılar­dan hangisi söylenemez?

Aşağıda Atatürk’ün Hatay Meselesi ile ilgili düşüncelerini içeren bilgiler verilmiştir.
“Bu benim şahsi sorunumdur. Durumu Fransa büyük el­çisine daha başlangıçta açıkça ifade ettim. Dünyanın bu durumunda bir sorunun, Türkiye ile Fransa arasında silahlı bir anlaşmazlığa sürüklenmesi kesinlikle mümkün değildir. Fakat ben, bunu da hesaba kattım ve kararımı vermiş bu­lunuyorum. Şayet ufukta, bu yolda binde bir ihtimal belirirse Türkiye Cumhurbaşkanlığı’ndan ve hatta Büyük Milet Mec­lisi üyeliğinden çekileceğim ve bir fert olarak bana katılacak birkaç arkadaşla beraber Hatay’a gideceğim. Oradakilerle el ele verip mücadeleye devam edeceğim”

Bu bilgilere bakılarak Atatürk ile ilgili olarak aşağıdaki­lerden hangisi söylenemez?

Lozan Konferansı’nda Türkiye-Irak Sınırı Sorunu görüşülür­ken Türk heyeti halkının büyük çoğunluğu Türk olan bölge­nin Türkiye’ye bırakılması gerektiğini savunmuş, Irak’ı man­dası altında bulunduran İngiltere ise Musul’un Irak sınırları içerisinde kalmasını ısrar istemişti. Sorunu daha sonra çöz­mek amacıyla Mayıs 1924’te İstanbul’da İngiltere ile başla­tılan görüşmelerde İngiltere’nin Irak lehine Hakkari üzerinde de hak iddia etmesi üzerine sorun Milletler Cemiyeti’ne ta­şınmış, cemiyette yapılan müzakerelerde Türk tarafı daha önceki görüşünde ısrar ederek Musul’da bir halk oylaması yapılmasını istediyse de İngiltere bu talebi kabul etmemişti.

Bu bilgilere bakılarak;
I. İngiltere, Milletler Cemiyeti üzerinde etkili olmuştur.
II. Musul halkının büyük bir kısmının Türk olmasından dola­yı İngiltere halk oylamasını istemiştir.
III. Türkiye ile İngiltere Musul sorunu nedeni ile savaşın eşi­ğine gelmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

Türk Hükümeti; bir genelge hazırlayarak yabancı okul­larda Türkçe, tarih ve coğrafya derslerin Türkçe ola­rak Türk öğretmenleri tarafından okutulması ve Türk müfettişlerce denetlenmesi esasını kabul etti. Yabancı okullar bu genelgeye uymak istemediler. Fransa ve pa­palığın soruna dahil olması üzerine Türkiye sadece bu okulları kendisine muhatap olarak aldığını belirtti. Ge­nelgeye uymak istemeyen bazı okullar kapandı. Geri kalanlar da kapanmamak için kuralları kabul ettiler ve böylece sorun çözüldü.

Bu bilgiye bakarak aşağıdaki yargılardan hangisi­ne ulaşılamaz?

“Dış siyaset bir toplumun iç siyaseti ile sıkı şekilde ilgili­dir. Çünkü iç siyasete dayanamayan dış siyasetler dai­ma mahkum kalırlar. Bir toplumun iç teşkilatı ne kadar kuvvetli, sağlam olursa dış siyaseti de o oranda güçlü ve sağlam olur.”

Atatürk’ün bu sözlerinin uygulanmasına kanıt ola­rak;
I. Birlik ve beraberlik içerisinde Hatay’ın ana vatana katılmasının sağlanması,
II. Musul sorununun Türkiye ile İngiltere’nin görüşerek çözüme kavuşturması,
III. Türkiye’nin yabancı okulları meselesine Batılı dev­letlerin karışmasını engellemesi
durumlarından hangileri gösterilebilir?

“Amerika, Avrupa ve tüm medeniyet dünyası bilmelidir ki Türk halkı her medeni ve yetenekli millet gibi, kayıt­sız, şartsız, hür ve bağımsız yaşamaya kesinlikle karar vermiştir. Bu yasal kararı çiğnemeye yönelen her güç, Türkiye’nin sonsuz düşmanı kalır.”

Atatürk’ün bu sözleriyle;
I. Türk milletinin bağımsızlığını tehdit eden ve engel­leyen güçlerle mücadele etme,
II. Uluslararası ilişkilerde eşitliğe dayanan karşılıklı ilişkiler kurma,
III. Ülkenin sınırlarını sürekli genişletmek amacıyla mücadele içerisine girme
amaçlarından hangilerini ifade ettiği savunulabilir?

“Türkiye halkı yüzyıllardan beri özgür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığını yaşama gereği saymış bir milletin kahraman evlatlarıdır. Bu millet, bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır”.

Yukarıda Atatürk’ün dış politika ile ilgili bu sözleri­ne kanıt olarak;
I. Kapitülasyonların kaldırılması,
II. Misak-ı Milli’nin kabul ettirilmesi,
III. Sevr Antlaşması’nın kabul edilmemesi
durumlarından hangileri gösterilebilir?