Ulusal ahlak, doğru sözlü olmayı, çok ça­lışmayı, ulusal değerleri her şeyin üstünde tutmayı öngörür. Bizler bu kurallara uyarak ahlaklı olduğumuzu gösteririz. Aslında ulu­sal ahlak bir ulusun aynı duyguları paylaş­masıdır. Bu duyguların özünde ulusun huzur ve güvenini düşünme vardır.

Bu parçaya konulabilecek en uygun baş­lık aşağıdakilerden hangisidir?

Kitaplar, yalnızca bir odanın ya da kafanın süsü değil, her uygar insanın günlük ekme­ğidir. Mutluluğumuz için gerekli bir araçtır. Boş zamanlarımızda en içten dost, candan arkadaş, dert ortağıdır. Bir felakete mi uğ­radık, onlar bizi teselli eder. Bir derdimiz mi var , onlar bizi karamsarlığa kapılmaktan ko­rurlar. Bize neşe, umut, cesaret veren hep kitaplardır.

Bu paragrafın ana düşüncesi aşağıdaki­lerden hangisidir?

İnsanoğlu ilerlemek, daha iyiye ve daha gü­zele ulaşmak ister. Bunun için durmadan çalışır, didinir. Bu çabaların sonucunda pek çok eser, değer ortaya çıkar. Yaratılmış bu değerlerin bütününe kültür denir. Ulusal oyunlarımız, el sanatlarımız, destanlarımız, masallarımız, efsanelerimiz, inançlarımız, manilerimiz, gelenek ve göreneklerimiz bi­zim kültür değerlerimizdir. Bunlar bizi diğer uluslardan ayıran, farklılığımızı belgeleyen maddi ve manevi varlıklardır.

Bu paragrafta anlatılanları içeren en kap­samlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?

Kültür, bir kuşaktan diğerine  aktarılır. Kişi­ler onu benimser, ona sahip çıkarsa devam eder, gelişip zenginleşir. Kültürünü unutan uluslar, varlık ve bütünlüklerini devam ettire­mezler. Uygarlık eserleri yaratmayan uluslar yok olmaktan kurtulamaz.

Bu parçada kültürün hangi özelliği üzerin­de durulmamıştır?

Resim sanatı, renkleri ve biçimleri hayata katan bir sanattır. Resim sanatı, yaşayabilme­ miz, insan gibi yaşayabilmemiz için renkleri ve biçimleri şart koşan bir sanattır. Renksiz ve biçimsiz bir hayatın yenir yutulur bir şey olmadığını resimden başka kim öğretebilir ki bize?

Bu paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir?

Edebiyat, çağlar boyunca insanoğlunun duyduğu, düşündüğü ve yaptığı her şeyi en zengin ve en etkili biçimde ortaya koyan sa­nattır. Eğitim bakımından değeri, insana çok çeşitli duyma, düşünme ve hareket etme örnekleri vermesidir. Tek bir roman okumak bile, bize insanların karakter yapısı, sosyal durumu, duygu ve düşünce bakımından ne kadar farklı olduklarını göstermeye yeter.

Bu parçadan hareketle edebiyatla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

Doğruyu hangi elde görsem sevinçle karşı­lar; uzaktan kokusunu alır almaz silahlarımı atar, teslim olurum. Fazla yukarıdan ve in­safsız olmadıkça yazılarıma çatılmasını hoş görmüş, çok kez karşımdakini kırmamak için yazdıklarıma istenen biçimi verdiğim olmuş­tur. Zararıma da olsa eleştirmeciye uysal davranmalıyım ki beni her zaman serbestçe uyarsın kendimi düzeltmeme yardım etsin.

Bu sözleri söyleyen kişi için aşağıdakiler­ den hangisi söylenemez?

Dil denen mucizeyi nasıl anlatmalı, bilmiyo­rum. İnsan zekasının bütün pırıltıları, insan ruhunun bütün duyuşları, titreyişleri, dalga­lanışları orada. Mavi gökle kara yer arasında, ikinci bir alemde daha yaşıyor insan. Dil adı verilen, sınırları olmayan, sonsuz bir alemde.

Bu parçada dil ile ilgili vurgulanan aşağı­dakilerden hangisidir?