Soru 1 |
Türk Dil Kurumunun e-sözlüğünde yer alan “çuval” sözcüğüyle ilgili bazı açıklamalar aşağıda verilmiştir.
Buna göre “çuval” sözcüğünün açıklamalarında, sözlüklerde bulunması beklenen;
I. Sözcüğün ortaya çıktığı dil ve o dildeki hâli ile ilgili bilgi verilmesi,
II. Sözcüğün, anlamına bağlı olarak türünün verilmesi,
III. Kimi kavramların ifade ettiği anlamların resimle gösterilmesi,
IV. Sözcüğün tanımlanması ve tanıma uygun kullanımının örneklendirilmesi,
V. Sözcüğün yöresel kullanımlarının belirtilmesi
niteliklerinden hangileri örneklenmiştir?
I, II ve IV. | |
I, III ve V. | |
II, III ve IV. | |
III, IV ve V. |
Soru 2 |
Yazın köye gittiğimde çamurdan heykeller yapardım. Kendi hayal dünyamı yansıttığım bu heykellere
arkadaşlarım ilgi gösterdi. Sizin zevkle yaptığınız ve ortaya koyduğunuz eserler birileri tarafından takdir
edilince yaptığınız işe daha sıkı sarılıyorsunuz. Sonra evimizin altındaki depoyu küçük bir atölyeye çevirdim ve birkaç malzeme alarak heykel yapmaya burada devam ettim.
Aşağıdakilerden hangisi bu metinde geçen altı çizili sözlerin cümlede kazandığı anlamlardan biri
değildir?
Beğenilmek, iyi ve güzel bulunmak | |
Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek | |
Alakasını esirgememek, belli etmek | |
Herkesin görebileceği yere koymak |
Soru 3 |
Öznel anlatım, kişisel görüşler içerir. Nesnel anlatım ise kişisel görüşlerden uzak, kanıtlanabilir yargılarla
oluşturulur.
Bu bilgiye göre aşağıdaki medya metinlerinin hangisinde nesnel anlatıma başvurulmuştur?
Anadolu’nun görkemli kültür ve sanat yapılarından Aspendos yakınlarında bir yerdeyiz. Tarihe tanıklık etmiş binlerce yıllık bu bereketli topraklar şimdilerde büyük bir insanlık ayıbıyla karşı karşıya. Her | |
Adanın en ilgi çekici yerlerinden biri olan Anavatos köyü denizden uzakta, 450 metre yükseklikte, yalıtılmış bir yerleşimdir. Mimarisi Mardin evlerine benzetilebilir. Evleri inşa edenler bölgedeki uçurumu | |
Bodrum’dan kalkan tekneler aracılığıyla ulaşabileceğiniz Kos Adası, diğer adıyla İstanköy; havası, | |
Şirince; İzmir’in doğasıyla, farklı atmosferiyle mutlaka görülmesi gereken mekânlarından biri. Uğrayanı bu nedenle de fazla. Ama tabii ki tek nedeni bu değil. Süs eşyası satan dükkânları, sevimli |
Soru 4 |
. Bir kelime oyununda kişilerden, içinde harfler olan kutuları yan yana getirerek anlamlı sözcükler oluşturmaları istenmektedir. Bir kelimeden yola çıkılarak ikinci bir kelime oluşturulurken şu kurallara uyulacaktır:
• Kutuların yer değiştirmesi zorunludur.
• Kutulardan en az birindeki harflerin kendi içinde yer değiştirmesi zorunludur.
Bu bilgilere göre aşağıdakilerin hangisinde kelimeler verilen kurallara uygun oluşturulmuştur?
Soru 5 |
Düşünceyi geliştirme yollarından bazıları şunlardır:
Tanık gösterme: Yazarın, savunduğu düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırabilmek için tanınan ve görüşlerine itibar edilen kişilerin sözlerinden alıntı yapmasına denir. Bu yöntemle yazar, tanık gösterdiği kişinin düşüncesini tırnak içinde ya da dolaylı anlatımla verebilir.
Benzetme: Bir kavramın ya da varlığın başka bir kavramın ya da varlığın özellikleriyle anlatılmasına, bu iki varlık arasında ilgi kurulmasına denir.
Tanımlama: Bir kavram veya varlığın ne olduğunu açıklayan düşünceyi geliştirme yoluna denir. Tanımlama yapılan cümleler “Bu nedir?” sorusuna cevap verir.
Bu bilgiye göre aşağıdaki metinlerin hangisinde açıklaması verilen düşünceyi geliştirme yollarından herhangi birine örnek yoktur?
Okuma alışkanlığı pek kolay elde edilmez. Bunun için öncelikle sabır ve kararlılık gerekir. Günlük | |
Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışlarına görgü kuralları denir. | |
Ne vakit yeni bir sayfa açmak istesek hatıralar bizi kıskıvrak yakalar. Zaten geçmiş dediğin, genellikle | |
İnsanların büyük çoğunluğu, düşen bir yaprağı andırır. Kapılıp giderler rüzgârın önüne; havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar ve vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır ki yıldızları andırır, |
Soru 6 |
I. Mahallelerinde bulunan sanatkârlardan sadece bir tek şey ister: öğrenmek, bunun için de yanlarında çırak olmak. II. Ressam, müzehhibe, hattat, sedefkâr, kuyumcu, marangoz… Nihayet on dokuz yaşında sedef sanatının ustası olarak atölyesini açar. III. İlk başlarda koskoca sanatçılar pasajında hiçbir sanatkârı ikna edemez bu sanatı öğrenmek için gerçek bir talip olduğuna. Ama olağanüstü gayreti, geri adım atmaması, çalışkanlığı, iyi niyeti, öğrenme hevesi, en önemlisi de dürüstlüğü ile kısa zamanda sanatında ilerler ve bütün ustalardan el alır. IV. Fatma Ayran, yirmi dört yaşında bir sedef ustası. Kayseri’den İstanbul’a, daha doğrusu Sultanahmet’e geldiklerinde dokuz yaşındadır.
Numaralanmış cümlelerle bir metin oluşturulmak istense doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
III - IV - I - II | |
V - I - III - II | |
IV - III - I - II | |
IV - II - I - III |
Soru 7 |
. Aşağıdaki pasta grafiğinde bir kitaplıkta bulunan 500 adet kitabın türlerinin oranları hakkında bilgi verilmiştir.
Bu pasta grafiğinde verilen bilgilerin sütun grafiği ile gösterilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi
olabilir?
Soru 8 |
SERAP — Alo!
KEMAL — Buyurun.
SERAP — İyi geceler Kemal Bey. Ben Serap, şirketten.
KEMAL — Ha, evet, buyurun Serap Hanım.
SERAP — Kusura bakmayın, sizi rahatsız ettim ama çok önemli bir mesele var.
KEMAL — Buyurun, buyurun rica ederim.
SERAP — Şey, sizin kan grubunuz neydi acaba?
KEMAL — Kan grubum mu?
SERAP — Bir arkadaşım kaza geçirdi de acele kana ihtiyaç var.
KEMAL — Çok geçmiş olsun, benim kan grubum sıfır negatif.
SERAP — Sıfır negatif mi? Allah’a şükür... Şey, gerekirse kan verirsiniz, değil mi?
KEMAL — Elbette, bir insanın hayatı söz konusu!
SERAP — Çok teşekkür ederim.
Aşağıdaki yay ayraç içi ifadelerden hangisi bu metnin herhangi bir yerinde kullanılamaz?
(Gözlerini ovuşturur, uyku sersemliğiyle cevap vermeye çalışır.) | |
(Çok sevinir, gözlerinin içi güler.) | |
(Ellerini havaya kaldırır, gökyüzüne bakar fakat söylemeye dili varmaz.) | |
(Biraz da utana sıkıla, kısık sesle konuşmaya başlar.) |
Soru 9 |
Aşağıdaki medya metinlerinden hangisinin yazılış amacı yay ayraç içinde yanlış verilmiştir?
Profesyonel serbest dalgıç Şahika Ercümen, paletsiz serbest dalış kategorisinde büyük bir başarı elde etti. Ercümen, Mersin’deki Gilindire Mağarası’nda gerçekleştirdiği dalışta 25 metrelik parkuru tek | |
Orta Asya’daki Şaman inancında “kut kuyma” olarak bilinen “kurşun dökme”, eski zamanlarda insanlara musallat olduğuna inanılan kötü ruhları kovmak için yapılıyordu. Eritilmiş kurşun madeninin | |
Yapılan birçok araştırmanın sonucunda bazı memeli hayvanların gebelik süreçlerini duraklatıp uzatabildiği ortaya çıktı. Bilim insanları hayvanların bunu yavrularının çevresel koşullardan etkilenmemesi | |
Araştırmacılar Antarktika’daki 18 bölgedeki buz kütlesinin son 40 yıldaki değişimini incelediler. Sonuçlar 1979-1990 arasında Antarktika’nın yıllık ortalama 40 milyar ton buz kaybettiğini gösteriyor. |
Soru 10 |
Anı (hatıra), bir kimsenin başından geçen ya da kendi döneminde ortaya çıkan olay ve durumları gözlemlerine, bilgilerine dayanarak anlattığı düzyazı türüdür.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki metinlerden hangisi anı türüne örnektir?
Havanın taşıdığı çıngırak sesi geldi kulağına. Kısa bir meleme... Ardından kabarık yünlü koyunlar | |
Uçurtma uçurmak için yakınlardaki Sultanahmet Meydanı’nın uygun bir yerine giderdik. Ben elimdeki uçurtmayla rüzgâra doğru hızla koşarken büyükbabam, uçurtmanın elinde tuttuğu sicim yumağına | |
Ertesi gün İsmail Usta’nın yanına gidecekti. Aylardır ilmek ilmek düşündüğü ve planladığı işi bitirmişti. Elini yüzünü soğuk suda yıkayıp kendine geldikten sonra mutfağa geçti. Alelacele hazırladığı | |
Koğuşun tahtadan yapılmış çift kanatlı kapısı aheste bir eda ile açılıverdi. İçeriye giren uzun boylu, |
Soru 11 |
Bir adam Picasso’ya şöyle der “Senin, renkleri karıştırmaktan ve iç içe geçmiş çizgiler yapmaktan başka resim yeteneğin yok.” Picasso fırçasını alır ve yere bir buğday tanesi resmi çizer. Çizdiği buğday tanesi o kadar gerçektir ki bir tavuk yemek için resmi gagalamaya başlar. Gördüğü durumdan şaşkına dönen adam, Picasso’ya “Bu kadar mükemmel resimler yapabiliyorken niçin bu garip resimleri yapmakta ısrar ediyorsun?” Picasso şöyle cevap verir “- - - -”
Bu metin aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanırsa “Görenedir görene, köre nedir köre ne!” cümlesi desteklenmiş olur?
Çünkü her şey farkına varan kimse için anlamlıdır. | |
Zira ben, resimlerimi tavuklar için yapmıyorum. | |
Aslında resimlerimdeki renkler ve şekiller tabiatın bir kopyası. | |
Doğrusu, sanatın özünde anlaşılmak yoktur |
Soru 12 |
İstanbul’un kalbindeki Garipçe, aynı zamanda İstanbul’un bütün karmaşasından oldukça uzaktaki güzel bir balıkçı köyü. Köy, İstanbul’un ilçelerinden Sarıyer’e 10 km uzaklıkta. Bu köy özellikle sonbaharda muhteşem manzaraları ve mekânları ile haftasonu tatili için çok ideal. Köye gitmişken nefis bir köy kahvaltısı yapıp akşam da lezzetli balıklarından yemeyi sakın unutmayın.
Bu metindeki yazım yanlışı aşağıdaki kurallardan hangisine uymamaktan kaynaklanmıştır?
Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt vb.) büyük harfle başlar. | |
Ölçü birimlerinin uluslararası kısaltmaları kullanılır. | |
Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır. | |
Bulunma durumu eki olan “-da/-de” getirildiği kelimeye bitişik yazılır. |
Soru 13 |
Aşağıdaki tabloda Akın, Gül ve Nesrin adlı öğrencilerin Türkçe ve matematik dersinden aldıkları notlar
sıra gözetilmeksizin verilmiştir.
Bu öğrencilerin aldıkları notlar ile ilgili bilinenler şunlardır:
• Nesrin’in matematik dersinden aldığı not, Akın’ın Türkçe dersinden aldığı nottan yüksektir.
• Akın’ın matematik dersinden aldığı not, Gül’ün Türkçe dersinden aldığı nottan düşüktür.
Bu bilgilere göre aşağıdaki tabloların hangisinde 1, 2 ve 3 numarayla ifade edilen öğrenciler doğru verilmiştir?
Soru 14 |
13 Kasım Cumartesi’nin Yıldırım ailesi için ayrı bir önemi varmış.
• Okulumuzun başarısı ile ilgili haberleri Hürriyet’te okumuştum.
• Turnuvada 12’nci olması özellikle de sınıf arkadaşlarını çok üzdü.
Aşağıdaki açıklamalardan hangisini örneklendiren bir kullanım yukarıdaki cümlelerin herhangi birinde yoktur?
Sayılara getirilen ekleri ayırmak için kesme işareti (’) kullanılır | |
Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için kesme işareti (’) kullanılır. | |
Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme eklerini ayırmak için kesme işareti (’) kullanılır. | |
Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için kesme işareti (’) kullanılır. |
Soru 15 |
• Cümledeki işi, hareketi, yargıyı bildiren çekimli unsura yüklem denir.
• Yüklemin bildirdiği iş, oluş ya da durumu yapan veya cümledeki olanı karşılayan ögeye özne denir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki altı çizili bölümlerden hangisi cümlenin farklı bir ögesidir?
Şirketimizin avukatı, dosyaları müdürün masasına bıraktı. | |
Makale, geçen hafta tirajı yüksek bir dergide yayımlandı | |
Bir sabah, ilkokul arkadaşım Orhan çıkageldi. | |
Bendim gecenin bir vakti size evin kapılarını açan. |
Soru 16 |
Bedri Rahmi Eyüboğu sadece bir yazar değil, aynı zamanda ressamdır. Onun kaleminden sadece sözcükler dökülmemiş, çizgiler de sayfalardaki yerini almıştır. Bedri Rahmi Eyüboğlu çoğu zaman Anadolu
insanını konu alan resimler yapmıştır. Sanatçının resimlerine köy manzaraları, köy kahveleri, faytonlu
yollar, yazmalı ve etekli kadınlar, çocuk ve anne gibi Anadolu’ya özgü görünümler egemendir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bu metinde değinilen resimlerinden biri değildir?
Soru 17 |
. İsim-fiil eki “-ma / -me” ile olumsuzluk eki “-ma / -me” karıştırılmamalıdır. Bu eklerin işlevleri birbirinden farklıdır. İsim-fiil eki olan “-ma / -me” eklendiği sözcüğü isim yaparken olumsuzluk eki olan “-ma / -me” eklendiği
sözcüğe olumsuzluk anlamı katar.
Buna göre,
I. Sen zahmet etme, evin bütün işlerini ben yaparım.
II. Gitme zamanı geldiğinde valizleri alıp otobüse bindi.
III. Yaşlı adamın her şeye gülmesi garibimize gitmişti.
IV. Kitap okuma ve müzik dinleme, onun en sevdiği uğraşlardı.
cümlelerinden hangisinde “-ma/-me” eki isim-fiil işleviyle kullanılmamıştır?
I. | |
II. | |
III. | |
IV. |
Soru 18 |
. Evren Bey, cadde üstünde yer alan Gökkuşağı Hotel’in deniz gören odalarının birindekalıyordu.
Bu cümlenin öge sıralaması aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
Özne - Nesne - Yer tamlayıcısı - Yüklem | |
Özne - Yer tamlayıcısı - Yüklem | |
Özne - Yer tamlayıcısı - Nesne - Yüklem | |
Yer tamlayıcısı - Özne - Yüklem |
Soru 19 |
Fiillere getirilerek türetilen ve cümlede isim, sıfat ve zarf görevinde kullanılan sözcüklere fiilimsi denir. Örneğin “tart-” fiili “Manav, poşetteki meyveleri tartmayı unutmuş.” cümlesinde isim-fiil, “Terazide tarttığı meyveleri poşete koydu.” cümlesinde sıfat-fiil, “İri karpuzu tartıp bana uzattı.” cümlesinde ise zarf-fiil olarak kullanılmıştır.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde üç fiilimsi türüne de örnek vardır?
Kitabın yetmiş beşinci sayfasını açıp “Bahçedeki Fasulye Sırığı” adlı hikâyey okumaya başladı. | |
Nihat, davranışlarına çekidüzen vermeyen arkadaşını kibar bir dille uyarmaya karar vermiş. | |
Kuşların gökyüzünde kanat çırpışını gözlemleyen Filiz, aynı zamanda kuşların fotoğraflarını çekip sosyal medyada paylaştı. | |
Babam; akşam eve gelince elini yüzünü yıkar, sonra da sofraya oturup çorbasını içerdi. |
Soru 20 |
• Teşhis (kişileştirme), insana ait özelliklerin insan dışındaki varlıklara verilmesiyle oluşan sanattır.
• Teşbih (benzetme), aralarında değişik yönlerden ilgi bulunan iki şeyden zayıf olanı kuvvetli olana benzetme sanatıdır.
• Abartma (mübalağa), bir şeyin niteliklerini veya bir olayı olduğundan fazla büyüterek veya küçülterek anlatmaktır.
Bu bilgiye göre aşağıdaki dizelerin hangisinde “kişileştirme, benzetme, abartma” söz sanatlarından herhangi birine yer verilmemiştir?
Rüzgâr, esip gizli bir haber verse | |
Bir kere “Seni seviyorum.” desen | |
“Marş! Marş! Öz yurdu fethe!” Şimdi manen, yeniden | |
Gözlerimde parıltısı bakır bir tasın |
Test İstatistikleri (Ortalama)
Doğru | 6 |
Yanlış | 14 |
Net | 1.33 |
Çözülme Sayısı | 1 |
Başarı Tablosu
İsim Soyisim | Doğru | Yanlış | Süre |
Hüseyin Kelten | 6 | 14 | 43 saniye |
valla harika deneme